Şimdiye kadar söylediklerimizden anlaşılıyor ki, ilk olarak firmalarımızın yönetim danışmanlığı ihtiyacı olduğunun farkına varmış olması gerekiyor. İkincisi olarak da, yönetim danışmanlığının bir sonuç elde etmeye yarayacağına gönülden inanmış olması gerekiyor. Yani bir başka deyişle, firma sahibinin yönetim danışmanlık projesinin arkasında durması gerekiyor. Çünkü yönetim danışmanlığı, özellikle bu projeyi bilmeyen çalışanlar arasında çok sevilmeyebiliyor. Şundan dolayı sevilmeyebiliyor: Çalışan arkadaşlarımız bu projenin bir değişime vesile olacaklarını hissediyorlar doğal olarak. Bu tutum doğadaki eylemsizlik kanunu bir gereğidir, ki gündelik hayatta da böyledir, çalışma hayatında da bu şekilde. İnsanlar var olan düzeni değiştirmek istemezler, her ne kadar yeni düzen kendilerine daha iyi imkanlar sağlayacak olsa bile değişime karşıdırlar. Bu eylemsizliğin üstesinden gelmek için üst yönetimin iradesi çok önemlidir. Aksi halde, danışmanlık firması ne kadar çabalarsa çabalasın, ne kadar emek sarf ederse etsin, firma departmanları kendi gizli dünyalarını açmak istemediği takdirde duvara çarpıp geri dönme riski taşıyacaktır yönetim danışmanlık projesi. Bunu da aşmanın tek ve yegane yolu üst yönetimin bu projenin arkasında durduğunu açık seçik beyan etmesi ve uygulamalarında da bunu bütün ekibe, bütün çalışanlara, bütün şirkete hissettirmesidir. Bu, başarının kilididir diye düşünüyoruz açıkçası.