Dokuma ve Tekstil Sektöründe İşletme Düşünenlere Ayrıntılar!!

Ana Sayfa > Sektörler

Dokuma ve Tekstil Sektöründe İşletme Düşünenlere Ayrıntılar!!

 

                 

      Dokuma, tezgahta, ipliği çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş üretme işlemidir, ilkin ağaç dallarım, sazları ve değişik bitki saplarını örmeyi deneyen insan, zamanla dokumayı öğrenmiş ve geliştirmiştir.

     tiftik dokumalarının kökeni  Frikyalılara dayanmaktadır.

    Kaşgarlı Mahmut tarafından 11. Yüzyılda yazılan Türkçe sözlükteki pamuklu dokumanın karşılığı olarak kullanılan “böz” veya “bez” kelimesi günümüze kadar gelmiştir. Yine gündelik kullanım için üretilen kaba pamuklulara verilen “kirbas”, ince pamuklular için kullanılan “dülbent” kelimeleri hala güncelliğini korumaktadır.

    Türk, Tatar, Moğol ve diğer kavimlerin göçleriyle Anadolu ve yakın coğrafyasına yerleşen topluluklar, geçmişten gelen bu üretim tekniklerini zaman içinde geliştirmişlerdir.

    Osmanlı İmparatorluğunu son zamanlarına baktığımızda büyük şehirlerde 19. Yüzyıldan itibaren tekstil imalatı büyük oranda çökmüş, yalnızca yerel ihtiyaçları karşılayan küçük tezgâhlar kalmıştır. Bu dönemde, devlet tarafından kurulan Beykoz’daki Çuha Fabrikası (1805), Haliç’teki Feshane (1826) ve Bakırköy’deki Basmahane ise yalnızca ordunun ihtiyaçlarını karşılamaya dönük üretim yapmıştır. Devletin dışında kurulan az sayıdaki özel imalathane ve fabrikalar ise genellikle iflas etmiş, bunlardan ancak birkaç Cumhuriyet döneminde de varlığını sürdürmüştür.

      Cumhuriyet sonrasında, devlet eliyle kurulan fabrikaların sayısı artmaya başlamıştır. Sümerbank’ın kuruluşuyla birlikte tekstil sektörünün bir sanayi olarak gelişimi sağlanmıştır. Sanayi Teşvik Kanunu ile sağlanan olanakla, yeni tekstil fabrikaları, atölyeleri açılmıştır. 1930’lara gelirken, ekonomideki toplam üretim tesisleri arasında tekstil yüzde 23’lük bir paya ulaşmıştır.

   1970’li yıllar boyunca yüksek gümrük duvarlarıyla korunan iç piyasa, hemen her sanayi sektörü gibi tekstil sektörünün de gelişmesine katkı vermiştir. 1980’lere gelindiğinde imalat sanayinde çalışanların yüzde 29’u tekstil sektöründe yer almıştır.

   1980’lerle birlikte başlayan ihracata dönük sanayileşme politikası, özellikle tekstil sektörünün canlanmasını sağlamıştır. 1990’larda sektöre sağlanan teşviklerle bilinen tekstil merkezlerinin dışında da birçok kentte yeni tesisler açılmış, üretim kapasitesi ve istihdam gücü armış, 1990’ların sonunda imalat sanayi içindeki tekstil imalatı oranı yüzde 45 çıkmıştır.

   Günümüzde dokuma ve tekstil sektöründe birinci sırada yer alan ülke Çin olurken Türkiye 10. Sırada yer almaktadır. Ekonomiye istihdam sağlamak anlamında da ciddi katkılar sağlamaktadır. Özellikle ihracatla bu payı daha da yukarılara çekmektedir.

[1] Türkiye Geneli İplik ve Dokuma sektöründe en fazla ihraç edilen ürün grupları sırasıyla;

1. dokuma kumaşlar %37,5

 2. örme kumaşlar % 20,7

 3. suni-sentetik iplikler % 13,6

 4. dokunmamış kumaşlar ve eşyalar % 11

 5. pamuk ipliği % 5,9 6. %5,4 ile suni-sentetik elyaf izlemektedir.

    Genel anlamda bakıldığında bu sektör dokuma ve tekstil fabrikalarıyla ayakta duran önemli bir sektördür. Bu sektöre girmek isteyenlerin  şuan ki  piyasa durumuna bakıldığında yatırım durumuna göre daha küçük işletmelerle başlaması  daha doğru adım olacaktır.

    Kosgebte bu sektöre girmek isteyenlere doğru NACE koduyla  açıldığında  destek sağlamakta  ve hibe ve destekleriyle girişimcilerin yanında olmaktadır.