İnşaat Sektörü, Cumhuriyet'in ilk yıllarında öncelikle demiryolu hatları ve büyük su projeleriyle başlamıştır. Bu hamle, 2. Dünya Savaşı'nın sona erip, dünyada liberalleşme rüzgârlarının esmeye başladığı 1950'lere kadar devam etmiştir.
İnşaat Sektörü'nün 50'ler ve 60'lardaki gelişiminin ardındaki temel etken, kamu altyapı yatırımlarıdır. İnşaat ve Taahhüt Sektörü'nün gelişimi bu dönemde hız kazanırken, Türkiye'nin 1952'de NATO'ya girişi, altyapı yatırımlarını artırıp, firmalara hem yabancılarla çalışıp tecrübe kazanma, hem de düşük maliyetlerle makine parkına sahip olma şansı vermiştir.
Günümüz Türkiyesinde, İnşaat sektörü yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla ülke ekonomisi için ayrı bir öneme sahiptir. Büyük ölçüde ulusal sermayeye dayanan sektör birçok meslek dalını kapsaması nedeniyle istihdam kapasitesi çok yüksektir. Ulusal ve uluslararası alanda yüksek deneyime sahip olan sektör 200’den fazla alt ektörle girdi – çıktı ilişkisinde olması nedeniyle lokomotif sektör olarak adlandırılmaktadır.
Sektör, konut inşaatı ile birlikte kara yolu, demir yolu, havaalanı, liman, elektrik santralleri, baraj, sulama tesisleri, köprü, sanayi ve ticari yapı inşaatlarının tümünü kapsamaktadır. Bir ülkenin gelişiminin ana eksenini kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekânlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekânlar ile o mekânları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat” la atılmaktadır.
Sektörün maliyetlerini oluşturan değişkenler; arsa veya arazi, işgücü, yapı malzemeleri iken, sektöre talebi belirleyen faktörler ise; nüfus artışı, göç ve kentleşme, gelir düzeyi, yenileme ve sektöre olan arz olarak tanımlanmıştır. İnşaat sektöründe arzı belirleyen faktörler ise; konut talebinde gelişmeler, finansman, yapı malzemesi, yapı teknolojisi, arsa, yerleşim alanları ve alt yapı, girişimcilik ve örgütlenme şeklidir. Bu sektör maliyeti yüksek olduğu kadar kar oranı da yüksek bir sektördür. Bu sektörde iş yapmayı düşünenler İnşaat sektörüne girmeden önce bir takım ön hazırlık yapması gerekmektedir. Hem başlangıç masraflarını nasıl ödeyeceğinizi düşünmeli hem de projeleri nasıl tamamlayacağınıza karar vermelisiniz.
İnşaat işine girmeyi düşünüyorsanız ip uçlarını şöyle sıralayabiliriz:
-İşleriniz için siz fiyat verecekseniz teklif verme sanatını öğrenmelisiniz.
-Fiyatlarınızı belirlerken malzeme masrafları, işgücü ve kazancı da hesaba katmalısınız.
-Aynı zamanda rekabet edilebilir olmanız gerektiğini unutmayın.
-Yöneticileriniz bir taraftan işleri zamanında fiyatlandırmalıdır bir taraftan da projeleri tamamlamaya odaklanmalıdır.
-Aynı kişi faturaları ibraz etmeli ve ödemeleri de zamanında toplamalıdır.
Kaynak ve sermaye bulamayanlar içinse en önemli seçenek Kosgeb...Kosgeb bildiğiniz üzere birçok sektörü desteklemektedir. Peki ne kadar destek veriliyor ve şartları neler ...
Şimdi birazda bu desteklerden kısa kısa bahsedelim.
Eğer işletmeniz yoksa ve bir inşaat şirketi açmak istiyorsanız, bu programın bir alt desteği olan KOSGEB yeni girişimci desteğinden faydalanarak işletme açabilirsiniz. 50.000 TL geri ödemesiz, 100.000 TL geri ödemeli olmak üzere toplam 150.000 TL destek alabilirsiniz. Burada önemli olan husus şu: 100.000 TL sadece makine-teçhizat almanız için verilir ve teminat karşılığında verilir.
Bu destekleri alabilmenin şartlarının en başında girşimcilik belgesinin alınması ve kabul edilen bir projeyle bu destekler kişilere sağlanmaktadır.