Bir süredir kamuoyunun gündeminde olan “Vergi Affı” ya da “Vergi Barışı” kanuni tabiriyle “YENİDEN YAPILANDIRMA” uygulamaya başlanmıştır.
Son yıllarda çıkarılan vergi ve prim borçlarının affına ilişkin düzenlemelerde anapara için herhangi bir af getirilmemektedir. Bu nedenle bu düzenlemelere af denilmesine İdare karşı çıkmakta ve “yeniden yapılandırma” olarak tanımlamaktadır.
6736, 7020 ve 7143 sayılı Yapılandırma Kanunları kapsamında hakkı bozulanlar için de, ödeme gücü olanlar için yeni bir fırsat, ödeyemeyenler için ise zamanaşımını uzatan sebep mi olacaktır. Bunu zaman gösterecektir. Öte yandan 6736 sayılı kanun kapsamında zamanında ödeme yapan mükellefler için taksitler tamamlanmış, 7020 sayılı kanun kapsamında ise 2 taksit kalmıştır. Yani yapılandırma kanunlarına göre taksilerini ödeyen mükellefler için cari dönem biriken kamu borçları için yeni bir yapılandırma kanununa ihtiyaç vardır.
Bugüne kadar otuzun üzerinde vergi affı yada af benzeri düzenlemeler yapılmıştır. Bu durum istatiksel olarak her 3 yılda bir vergi affı düzenlemesinin yapıldığını göstermektedir.
2018 yılında çıkarılan 7143 sayılı yasa ile vergi ve prim borçlarına kapsamlı bir yapılandırma imkanı getirilmiştir . En geniş af düzenlemelerinden biri olan bu yasa ile mükellef ve vergi daireleri arasındaki davaların sulh yoluyla çözülmesi, matrah artırımı, kasa ve ortaklar cari hesabı ve stok affı ve vadesi geçen kamu alacaklarının yapılandırılması gibi geniş imkanlar sağlanmıştır.
vadesi geçmiş borçların faizleri silinmekte, enflasyon katsayısı kullanarak yeniden yapılandırılmaktadır. Vadesi uzatılıp kolay ödeme imkanı ve olanakları (kredi kartıyla ödeme gibi) getirilmektedir. Ancak Maliye taksitlerin aksatılmasına da sıcak bakmamaktadır. Zira bir yılda en fazla ikiyi aşan taksit aksatılması halinde yapılandırma bozulmaktadır. Yapılandırma bozulunca da yeniden yapılandırmada indirilen tutarlar eski haline yani yapılandırmadan önceki haline dönüşmektedir. Kazanımlar kaybedildiği gibi, kamu borçları da yeni bir borç haline dönüştüğünden dolayı zamanaşımı 5 yıl uzamaktadır.
2018 sonu itibariyle mükelleflerin birikmiş borcu, faiz ve cezalarla birlikte 409 milyar Türk Lirası olmuştur. Bu tutar 2019 yılı sonu itibariye 500 milyar TL’yi aşacağını söyleyebiliriz. SSK primleri de dahil olduğunda rakam daha da artmaktadır. Yukarıda yaptığımız açıklamalar ve geçmiş uygulamalar, yeniden yapılandırma yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Ancak, vergi affına yönelik düzenlemelerin sıklığı, vergisini zamanında ödemeyen mükellefleri her dönem sonunda af beklentisi içine sokarak vergi ödeme mükellefiyetlerini zamanında yerine getirmemelerine yol açmaktadır. Aynı zamanda bu durum, vergisini zamanında ödeyen mükellefler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Yeniden yapılandırma düzenlemesi getirilmeli Ancak vergi ve sgk asıllarından vazgeçilmeyerek; matrah artırımı, stok affı, kasa ve ortaklardan alacaklar hesabı, vergi ve sgk cezalarında indirim, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, vergi cezasına ilişkin davalarda af gibi kümülatif bir düzenlemenin dahil edilerek geniş kapsamlı bir düzenleme yapılması gerekirdi.
İLETİŞİM İÇİN İRTİBAT NO :0554 763 63 39
VERGİ UZMANI : MANSUR ACAR