Emeklilik nedeniyle işten ayrılan sigortalıların sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışmaya başlayabilmeleri için öncelikle emeklilik (tahsis) talebinde bulunmaları, ardından tahsis talep tarihini izleyen gün veya daha sonraki bir tarihte sosyal güvenlik destek primine tabi işe giriş bildirgelerinin verilmesi gerekir.
Genel kural bu şekilde yürütülmekte iken EYT yasasının yürürlüğe girdiği 3/3/2023 sonrası tahsis talep tarihi + 1 gün kuralına riayet edilmeden çok sayıda çalışan adına SGDP’ye tabi işe giriş bildirgesinin verilmiş olması nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumunca bu kuralda esnemeye gidilmiştir.
Şöyle ki, SGK Yönetim Kurulunun 14/4/2023 tarihli OLUR’u ile
Bu bakımdan, okurumuz Aydın beyin sorusunda belirttiği vatandaş, her ne kadar sosyal güvenlik destek primine tabi işe giriş bildirgesi verildikten sonra tahsis talebinde bulunmuş olsa da emeklilik başvuru tarihi ile sosyal güvenlik destek primine tabi işe giriş tarihinin aynı ay içinde olması nedeniyle SGK’nın yukarıda belirtilen kararı doğrultusunda tahsis talep tarihini izleyen aybaşından (1 Aralık tarihinden) itibaren emekli aylığı bağlanacaktır. Haliyle, işten ayrılış bildirgesi ile sosyal güvenlik destek primine tabi işe giriş bildirgesinde herhangi bir güncelleme yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.
ÜCRETİN ZAMANINDA ÖDENMEMESİ HALİNDE ÇALIŞANIN HAKLARI
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceğine, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresinin bir haftaya kadar indirilebileceğine; 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 406. maddesinde ise aksine adet olmadıkça, işçiye ücretinin her ayın sonunda ödeneceğine, ancak hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle daha kısa ödeme sürelerinin belirlenebileceğine yer verilmiştir.
İşçi ücretinin en geç ayda bir ödeneceği kanunlarla düzenlenmiş olmasına rağmen işçi ücretinin hangi tarihte ödeneceği kanunda düzenlenmemiştir. Bu bakımdan ücretin ödeme aralığı bir aylık süreyi aşmamak kaydıyla her ayın 1’i, 5’i veya 10’u gibi belirlenebileceği gibi, “her ayın 1’i ila 5’i veya 5’i ila 10’u arası” gibi makul bir tarih aralığı olarak da belirlenebilecektir.
Ücreti zamanında ödenmeyen işçi için İş Kanunu’nun;
Yargıtay ilke kararlarına göre ücret ödemesinin gecikmesinin 20 günü geçmesi işçinin çalışmaktan kaçınma hakkının oluşması için gerekse de haklı fesih açısından böyle bir süre yoktur. Haliyle ücreti zamanında ödenmeyen işçinin haklı fesih hakkını kullanabilmesi için 20 gün beklemesi gibi bir şart bulunmamaktadır. Ancak ücretin zamanında ödenmemesi nedeniyle fesih hakkı kullanılırken dürüst davranma ilkesine riayet edilmesi gerekiyor. Haliyle uzun süre çalıştığı işyerinde ücretleri zamanında ödenirken bir aydaki ücret ödeme gününün geçmesi nedeniyle bir sonraki gün iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçinin, bu davranışı dürüst davranma ilkesine uygun olmayacaktır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ücretin ödenmemesi halinde 6 günlük (hak düşürücü) süre içinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24 /II e bendinde yer alan “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” hükümleri gerekçe gösterilerek iş akdinin haklı sebeple feshedilmesidir.
Hal böyle olmakla birlikte haklı fesih nedeninin devam ediyor olması halinde 6 günlük hak düşürücü süre işlemeyecektir. Haliyle ücreti ödenmeyen işçi, ödeme yapılmadığı sürece her zaman haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilecektir.