Dünyadaki konsolidasyon gibi Türkiye’de de servet dağılımı ve gelir dağılımı çok konsantre hale geldi.
Vergilendirilmiş gelirlerin tasarrufu serveti oluşturuyorsa, bu servet grubu en az uğraşılması gereken ya da vergileme gündemine en son gelecek grubu oluşturmalı.
Tamamen vergi dışı gelirler, vergi dışı biriktirilmiş servetler ilk hedef olmalı.
Yolsuzluk, kara para gelirleri de suçla mücadele kapsamında ele alınması gereken, vergiden ziyade polisin alanına giren ve müsadere ile bitmesi gereken bir alan.
Kamu bankalarından verilen özellikle büyük ölçekli -ucuz kredilerin peşine ne kadar ciddi düşülüyor? Devlet alacaklarının peşine ne ölçüde ciddi düşülüyor? Belediyeler, her türlü oda, birlik dahil kamu harcamalarında ne derece ciddi kısıntı yapılıyor?
Bu üç grup içindeki oyuncular diğer gruplamalar kapsamında da faaliyet gösterebilmektedir. Velhasıl saf, sadece bir grup içinde tanımlanabilecek şekilde faaliyet gösteren mükellef çok olmayabilir.
Önceki yazımda vergi idaresindeki kayıtlardan ziyade dış göstergelerden hareketle incelemeler yapılmalı demiştim.
1- İhbar ikramiyeleri artırılmalı ve ihbarcılara tam koruma sağlanmalıdır.
2- Borsadaki büyük-profesyonel-spekülatif-sürekli-hacimli oyuncular vergi veriyor mu?
3-Çapraz kontrol sistemleri kurulmalı. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki işlemlerde, mahkemelerde, her türlü davanın mali yönü Mali İdareye bildirilmeli, vergisel değerlendirme yapılmalı.
4-Bütün büyük ölçekli anlaşmalar, birleşme ve satın almaların mali yönü gözden geçirilmeli.
5-Uluslararası grupların muhasebe politikaları gereği audit raporlarında ayırdığı karşılıklar sorgulanmalı. Vergi incelemeleri sırasında denetim raporları (bireysel-konsolide-transfer fiyatlaması: Yerel-merkezi) da gözden geçirilmeli, şirketin denetçisi ve müşaviri ile de görüşülmeli.
6-Mali konulardaki arabuluculuk sözleşmeleri de tarafların vergi dairelerine gönderilmesi hususu irdelenebilir.
7- Birçok ülkede olduğu gibi avukat ve müşavirlere vergi yapılanması konusunda verdikleri görüşleri Mali İdare ile paylaşmaları zorunluluğu getirilmesi hususu en azından masaya yatırılmalı.
8-Türkiye’nin gayrimenkul, menkul kıymet(hisse) zenginleri ve zenginliklerin kaynağı araştırılmalı.
9-Uçak-helikopter-büyük yat sahipleri; özel uçak-helikopter-yat kiralayanlar.
10- Lüks-ultra lüks site veya mekanları kiralayanlar/satın alanlar, yalı vb pahalı ikametgah alan veya kiralayanlar.
11-Her türlü para, kıymetli maden, kıymetli kağıt, kripto işlemler, bahis işlemleri yakından izlenmelidir.
12- Beş yıldızlı otellerin-tatil köylerinin müdavimleri.
13-Büyük ölçekli restoran, otel, eğlence yeri faturaları.
14- Büyük tazminat-nafaka talepli boşanma işlemleri.
15- Tartışmalı, büyük ölçekli veraset işlemleri.
16-Ortaklar arası davaların-iddiaların mali yönü.
17-Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilse bile mali yönü olan ön soruşturma ve kovuşturmalar.
18-Sosyal medya ve basın sadece magazin yönüyle değil, seslendirilen mali iddialar yönüyle de izlenmeli ve incelenmelidir.
19-Türk Şirketlerinin ve vatandaşlarının yurt dışı iştirakleri, işleri, ortak olduğu şirketler, diğer ülkelerdeki gayrimenkulleri, menkulleri.
20-Kredi kartı harcamaları-harcama limitleri belli tutarı aşanlar.
(Kaynak: Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi | 26.08.2024)