Başlığa bakıldığında sanırım ilk verilecek cevap, öyle şey mi olur, madem mükellefler incelenecek idi neden matrah artırımı yapıyorlar ve bir sürü para ödüyorlar diye düşünülebilinir. Ancak, matrah artırımlarına yönelik olarak çıkarılan kanunlarda ve en son çıkan 7326 sayılı Kanunda bu yönde çok ciddi bir çelişki bulunmaktadır.
7326 sayılı Kanun ve önceki bu tür kanunların “Vergi ve Matrah Artırımı” başlığını taşıyan 5’inci maddesinin 3’üncü maddesi düzenlemesi aşağıdaki gibidir.
“Mükellefler, bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde katma değer vergisini artırarak bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmaz.
…
e) Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.”
Kanun hükmüne baktığımızda kendi içinde çok büyük bir çelişki barındırmaktadır. Bir yandan katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılamaz denilirken, diğer yandan sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
Kanun bir yandan matrah artırımı yapılan dönemler için inceleme ve tarhiyat yapılamaz derken diğer yandan sonraki döneme devreden KDV boyutu ile inceleme yapılacağını ve matrah artırımında bulunulan dönem için tarhiyat yapılamayacağını ancak sonraki dönemler için tarhiyat yapılabileceğini söylüyor.
Bunun anlamı, mükellefin matrah artırımı yaptığı dönemlerin aslında incelenebileceği! Mükellefler matrah artırımı yapıp incelenmeyeceğim diye düşünürken sonraki döneme devreden KDV nedeni ile incelemeye tabi tutulacaklardır. Bu mesele öyle basit, spesifik bir mesele değildir.
Örneğin, bir mükellef 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 dönemleri için KDV boyutu ile matrah artırımı yaptı ve aslında bu beş yıl boyunca sonraki döneme devir KDV var ise mükellefin matrah artırımı yaptığı 2016-2020 dönemlerinin tamamı incelenebilecektir. Evet tarhiyat yapılabilecek tutar sonraki döneme devirle sınırlı olacaktır, ancak sonraki döneme devir KDV sürekli birikerek gelmiş ise ve ciddi boyutlarda ise mükellefin matrah artırımı yaptığı tüm yıllar incelenmiş olacaktır. Matrah artırımının bu halde pek de bir anlamı kalmamış olacaktır.
Matrah artırımı yapılan yıllarda ödenecek KDV çıkmış ise o dönem ve öncesi itibari ile inceleme yapılamayacaktır. Sonraki döneme devir KDV mükelleflerin çok büyük çoğunluğunda bulunmaktadır. Bu boyutu ile Vergi Denetim Kurulu incelemelere devam edecek olur ise mükellefler matrah artırımı yapsa bile faydasını göremeyebileceklerdir.
Buraya kadar anlattıklarımız daha çok konunun parasal boyutu ile ilgili idi. Ancak, bir de konunun hapis cezası boyutu bulunmaktadır. Özellikle KDV boyutu ile matrah artıran mükellefler matrah artırdıkları dönemlerde örneğin sahte fatura kullanmışlar ise ve sonraki döneme devir KDV’leri var ise haklarında suç duyurusu raporu da yazılabilecektir.
Hatta maalesef idare sonraki döneme devir KDV olmasa bile sahte fatura kullandığı gerekçesi ile matrah artırılan dönemler için vergi inceleme sürecine devam etmektedir. Kanunda vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamaz denilirken idare tarhiyat yapmıyor ancak incelemeye devam ederek suç duyurusu raporu yazabiliyor. İdare vergi incelemesi yapılamaz hükmüne rağmen uygulamada özellikle suç duyurusu boyutu ile incelemeye devam ediyor. Yani kanunun bu hükmüne idarenin bakış açısı matrah artırımı defter belge ibrazı ödevini ortadan kaldırmaz düşüncesi ile incelemeye devam etmek yönünde. Evet, kanun hükmüne göre defter ve belge ibraz sorumluluğu kalkmıyor ama bu incelemenin devam edeceği anlamına da gelmiyor. Kanun hangi hallerde incelemeye devam edileceğini sınırlamış iken bu hallerin dışında da incelemeye devam etmek kanunen mümkün değildir.
İade hakkı doğuran işlemler ve ihraç kaydıyla teslimlerde matrah artırımı yapılan dönemler için de matrah artırımı yapılmasının bir mantığı bulunmaktadır. Ancak, sonraki döneme devreden KDV boyutu ile geriye dönük vergi incelemesi yapılması meselesi mükellefler bakımından matrah artırımını bazı durumlar için tamamen etkisiz kılabilecek bir sonuç doğurabilir. Bu mesele kanunun kendi içinde de ciddi çelişkiler barındırmaktadır. Bir yandan mükelleflere matrah artırırsan seni incelemem denilirken diğer yandan da matrah artırımı yapan mükellefler nerede ise matrah artırımının sonuçlarından faydalanamayabiliyor.
Bundan sonra çıkacak kanunlarda bu konu netliğe kavuşturulmalıdır. Ancak daha öncesinde kanaatimce idare matrah artırımı yapılan dönemler için inceleme meselesinde konuya çok katı yaklaşmamalıdır.
İLETİŞİM İÇİN MUHASEBE VE KOSGEB UZMANI, MANSUR ACAR 0554 763 63 39