Ithal ikameci kalkınma stratejisi, 1960'lı ve 1970'li yıllarda birçok gelişmekte olan ülkede benimsenen bir ekonomik stratejidir. Bu stratejiye göre, ülkedeki sanayi ve üretim sektörleri, dışa bağımlı olmaksızın yerli üretim ile kendi ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflemiştir. Bu dönemde, ulusal sanayi ve üretim tesislerinin kurulması ve geliştirilmesi için ithal malların yerine yerli üretimin teşvik edilmesi stratejisi izlenmiştir. Ancak, 1980'lerde birçok ülke, küreselleşmenin hızlanması ve serbest ticaret politikalarının uygulanmaya başlamasıyla birlikte ekonomik stratejilerini değiştirmeye yönelik kararlar almıştır. Bu dönemde, ihracata dayalı kalkınma stratejisi benimsenmiştir. Ülkeler, dış pazarlarda rekabet edebilir ürünler üreterek ve ihracatı teşvik ederek ekonomik büyümeyi ve gelişmeyi hedeflemişlerdir. Bu kararlar genellikle 1980'lerin ortalarından itibaren alınmıştır. Birçok ülke, dış ticaret engellerini kaldırmış, serbest piyasa reformları yapmış ve yabancı yatırımları teşvik etmiştir. Özellikle Doğu Asya ülkeleri, ihracata dayalı kalkınma stratejisini başarıyla uygulayarak ekonomik büyüme ve gelişme elde etmişlerdir. Bu dönüşüm süreci, gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik politikaların evriminin bir parçasıdır. İthal ikameci stratejiden ihracata yönelik kalkınma stratejisine geçiş, daha rekabetçi bir küresel ekonomiye uyum sağlama ve dış ticaretteki fırsatları değerlendirme amacı gütmektedir. Ancak, her ülkenin bu geçiş dönemini farklı zamanlarda ve farklı hızlarda tamamladığını belirtmek gerekir.