Haklı bir neden olmaksızın veya geçerli bir sebep gösterilmeksizin iş akdi feshedilen işçinin işe iade davası açabilmesi için birtakım şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. İşe iade davası şartları şu şekildedir:
1) İşe iadesini talep eden işçi dava açabilmek için öncelikle arabuluculuk yoluna başvurmalıdır. İşe iade davalarında arabulucuya başvuru zorunlu olup aynı zamanda bu bir dava şartıdır. Yani bu şart yerine getirilmeksizin açılan işe iade davaları reddedilecektir.
2) İşe iadesini talep eden işçi, İş Kanunu'na veya Basın İş Kanunu'na tabi olmalıdır. İş Kanunu veya Basın İş Kanunu haricinde, örneğin Borçlar Kanunu veya Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan işçiler bu kapsamda işe iade şartlarından yararlanamayacaktır.
3) İşçinin işe iade davası açabilmesi için fesih tarihinde fesheden işverene ait işyerinde 30 veya daha fazla işçi çalıştırılıyor olmalıdır. Ancak aynı iş kolunda(faaliyet alanı) işverenin kendine ait birden fazla işyeri bulunmaktaysa 30 veya daha fazla işçi sayısı bakımından işverenin işyerlerindeki toplam işçi sayısını göz önünde bulundurulacaktır.
4) İşe iade davası açacak olan işçi en az 6 aylık bir kıdeme sahip olmalıdır. 6 aylık kıdemi doldurmamış olan işçiler işe iade davası açamayacaklardır. Ancak yer altı işçileri için işe iade davası açarken 6 aylık kıdem koşulu aranmamaktadır. Bu durumda yer altı işçileri 6 aylık kıdeme sahip olmasalar bile işe iade davası açabilmektedirler.
5) İşe iade davası açmak isteyen işçi belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olmalıdır.
6) İşe iade davası açılabilmesi için iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli bir neden olmaksızın feshedilmiş olması gerekmektedir. Yani işçi istifa, haklı fesih, işverenle anlaşma(ikale) vb. bir yolla iş akdini sonlandırması durumunda işe iade talebinde bulunamayacaktır. Burada önemle belirtmek gerekir ki işverenin elinde başka imkanlar varken doğrudan fesih yolunu kullanması durumunda da fesih geçersiz olacak ve işçi diğer şartlar da mevcutsa işe iade davası açma hakkını elde edecektir. Yine feshin geçerli nedene dayandığı yönünde ispat külfeti işverene ait olup, işverence somut olarak fesih nedeninin gerçekleştiği ispatlanmalıdır.
İşverenin bu konuyla ilgili olarak işçinin savunmasını alma gerekliliği de bulunmaktadır. Çünkü işçinin savunması alınmadan, belirsiz süreli iş sözleşmesi davranış ve verimliliği nedeniyle sona erdirilemez. İspat açısından yazılı olarak savunma alınması daha uygun olacaktır. Ayrıca işçiye, makul süre verilerek bu süre içinde savunmasını vermesi, aksi halde savunmadan vazgeçmiş sayılacağı da bildirilmelidir.
Fesih bildirimi ise işverence yazılı olarak yapılmalı ve bildirimde fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmesi gerekmektedir. Bunun amacı hem işçinin fesih nedeni hakkında tam bir bilgi sahibi olmasını sağlamak, hem de işe iade davası açılması durumunda ispat kolaylığı sağlamaktır.
7) İşe iade davası açabilmek için işveren vekili ve yardımcısı olmamak gerekmektedir. Çünkü İşletmenin bütünü sevk ve idare etme yetkisine sahip işveren vekili ve yardımcıları( örneğin genel müdür, genel müdür yardımcıları gibi kişiler) iş güvencesi kapsamında bulunmadıklarından işe iade davası açamazlar.